Her seansın derinliği koçunun derinliği kadardır. Hiçbir egzersiz yöntemi koçundan bağımsız değildir.
Eğitimlerimin sonucu olarak kendimi Bütüncül Medikal Egzersiz ve Sağlık Koçu olarak adlandırıyorum.
Bütüncül medikal egzersiz ve sağlık koçları, insan vücudunun fiziksel, psikolojik ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik egzersizler ve aktiviteler planlamaya ve yönetmeye odaklanmış meslek grubudur. Dolayısıyla ben, insanların sağlıklı bir yaşam tarzına ulaşmak, fiziksel performanslarını artırmak veya daha iyi bir forma kavuşmak için yardım ederim. Ayrıca, bütüncül medikal egzersiz ve sağlık koçu olarak, stres farkındalığını arttırma, dikkat ve konsantrasyon becerilerini geliştirme, enerji seviyelerini yükseltme veya belirli bir rahatsızlık veya sağlık sorununu çözme gibi konulara da odaklanırım.
Bütün bunların yanı sıra, koç olarak, kişilerin zihinsel ve duygusal iyiliklerine ulaşmalarında strateji sunuyorum. Danışanlarımın hedeflerine ulaşmak, stres yönetmek, ilişki ve iletişim sorunlarını çözmek veya daha iyi bir psikolojik ve duygusal sağlık durumuna ulaşmak gibi konulara yardımcı oluyorum. Danışanlarıma kendi kendine yönelik teknikler öğretir ve onları bu teknikleri kullanmaya teşvik ederim. Ayrıca, danışanlarımın düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmeyi hedefleyen seanslar ve çalışmalar yaparım.
Kişiler benim danışanım olmak istediklerinde konu, fiziksel veya duygusal veya zihinsel olabilir diye bakmaktansa, bahsettiği konun ardındaki anlatılmayanı da görmeyi, okumayı öğrendim. Olayın her yönü kendince derin olsa da insanlara önce hareket ettirmeyi ve bedel ödemeye teşvik etmek ilk vazife edindim.
Egzersiz profesyonelliğinden, beslenmeden, bilişsel gelişim eğitimlerinden, sinir biliminden ve koçluktan öğrendiklerimi birleştirmemde ve aşağıdaki listeyi kendimce oluşturmamda ve değiştirmemde yazar ve Psikiyatri ve İnsan Davranışı Profesörü Salman Aktar ilham olmuştur:
- Danışanımız geldiğinde, onu mermer bit sütun olarak görmeli, o mermerin içine baktığında oradaki heykeli hissedebilmeli ve danışanla beraber o mermerin içinde duran heykeli ortaya çıkarmalı. Yeni bir şey inşa etmemeli. Herkesin içinde bir potansiyel var. Bizim işimiz hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusaldır… İşimiz kişilerin üzerindeki mermerler, toz gibi fazlalıkları almalarına yardımcı olmaktır. Eğer bir koç danışanına bakarken içindeki heykeli görebiliyorsa, o çok iyi bir koçtur. “Kimden ne kadar malzeme çıkar? Onun içerisinde ne var?” onu merak etmeli, hissedebilmeli ve algılayabilmelidir.
- Koç, yaptığı işe iman etmelidir. Öyle bir iman ki; bir trapezcinin sirkte gösteri yaparken, yerden bilmem kaç metre yüksekte, trapezle atlayıp arkadaşının belirli saniyede, diğer trapezi göndereceğine o kadar emin olmalı, imanı olmalı ki, elini boşluğa bırakıp, öbür trapezin geleceğini hissetmeli ve ona dokunabilmelidir. Danışanına bir reçete oluşturamayan, yol haritasında yardımcı olacağına inanmayan bir koç, danışanında fazla bir değişim yaratamaz.
- Koç hacıyatmaz gibi olmalıdır. Danışan tarafından hep dövülecek, hep yıkılacak, saldırılacak fakat, her yıkımından sonra danışanı onu dimdik ayakta görecektir. Koç olarak hep eğileceksiniz, yıkılacaksınız, karşı taraf sizi aşağılayacak, incitecek, kıracak. Ama karşı tarafın ihtiyacı her seferinde dimdik, ayakta duran bir model görmektir.
Umit kırmadan yoldaş olmak icin de kendime hatırlatmalarım:
- İnsanlar Sizi Vaka Öncesi veya Sonrası Duyarlar Çünkü Vakada Duygular Aktif, Bilinç Pasif Olur.
- İnsanlar Duyduklarına Değil, Bedellerine Tepki Verirler
- İnsana Destek Vermek, Kendisinden Beklentisini Arttırabilmektir